100. Yılında Sovyet İhtilali Sempozumu


Özet

Bu araştırma, Almanya’nın Sovyet İhtilali’nin meydana gelmesindeki rolünü belirtmeyi ve Sovyet İhtilali’nin Almanya üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Böylelikle, diplomasi tarihi açısından, yakın çağın
en önemli olayını teşkil eden ve Fransız ihtilali ile mukayese edilen Sovyet
ihtilalinin nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışmaktır.
Almanya’nın doğu komşusu olan Çarlık Rusya’sı, I. Dünya Savaşına girdikten sonra Almanya ile de savaşmış, bu savaşlarda büyük kayıplara uğramış,
özellikle Tannenberg Muharebesi bu bakımdan önem taşımıştır. Bu çatışmalar, Büyük Savaş’a hazırlıksız giren Çarlık Rusya’sı askerlerini bu rejime karşı
başkaldırmalarında etkin bir unsur olmuştur. Bu Savaş, Rus İhtilali’nin gerçekleşmesinde en önemli nedeni teşkil etmiştir. Rus ordusundaki kaçakların
sayısının her gün daha artması, cephedeki olumsuz durum, barış vaad eden
Lenin ve arkadaşları için kendilerini destekleyen önemli bir kitlenin oluşmasına, bir kısım askerlerin kendilerine destek vermelerine, Çarlığa karşı ayaklanmalarına yol açmıştır.
Alman liderliği, Savaşın başlarında, umdukları kesin zaferi kazanamayınca, iki cepheli bir savaşı bir cepheye indirmek için Rusya ile barış anlaşması yapma düşüncesinde olmuştur. Bu çerçevede Almanya, özellikle Rusya
ile yapılabilecek anlaşmanın yanında, bu ülkedeki devrimci hareketlere de
destek vermek, bu şekilde ortaya çıkacak yeni rejimle anlaşma yapmak seçeneğini de göz önünde tutmuştur. Bu bağlamda, Almanya, 1915’den itibaren,
ihtilalci sosyalist hareketin özellikle sol kanadını desteklemiş, ayrıca, Fin, Ukrayna ayrılıkçı, milliyetçi akımların yanında da olmuştur. Bu bağlamda, Almanlar, Rus İhtilali’ne etki yapması için Lenin ve arkadaşlarını İsviçre’den,
İsveç üzerinden, özel bir vagonla Petrograd’a yollamışlardır. Bu durum, Rus
İhtilali’nin meydana gelmesine önemli katkı yapmıştır. Lenin’in liderliğindeki yeni rejim, Almanya ile Brest-Litovsk Antlaşmasını yapmış ve Almanların
Ruslarla barış amacı gerçekleşmiştir.
Bolşeviklerin iktidarı ele almasından sonra, dünya sosyalist ihtilaline inanan Lenin’in en büyük düşü devrimin Avrupa’nın diğer ülkelerinde, özellikle
Almanya’da meydana gelmesi idi. Almanların I. Dünya Savaşı’nı kaybetmelerinden sonra ülkede ortaya çıkan karışık durumda, Rosa Luxemburg ve Karl
Liebknecht liderliğindeki Alman komünistleri de Alman Sovyet’ini ilan etmek için çalışmışlardır. Bu çerçevede, Spartakusbund ortaya çıkmış, kısa süreli Alman Sovyet Cumhuriyeti ilan edilmiş, ancak bir süre sonra iki lider öldürülmüşlerdir. Bu akım, Alman askerleri ve sosyal demokratların işbirliğiyle
bastırılmış ve Alman komünizmi Rusya’daki gibi iktidarı ele geçirememiştir.
Almanya’daki komünistlerin iktidarı ele geçirememeleri, Lenin’e, dünya
sosyalist devriminin yakın zamanda gerçekleşemeyeceğini, beklediği Alman
devriminin de yakın zamanda olamayacağını göstermiştir. Bu gelişmelerin etkisiyle Bolşevikler, kapitalist ülkeler ile ilişki kurma ve Komintern’in faaliyetini durdurma kararı almışlardır. Dolayısıyla, Almanya’daki gelişmeler ve
Macaristan’daki Bela Khun olayı Sovyet İhtilali’nin takip etmek istediği stratejiyi erteleme durumunu da yaratmıştır.
Bu şekilde, savaş ve onun getirdiği ortam bir ülkede komünistlerin iktidarı ele geçirmelerini sağlarken, diğer ülkede, aynı savaşın olumsuz şartları
içinde komünistlerin iktidarı ele geçirmeleri mümkün olamamıştır.

Künye

Yazar : Uzman Erdem ÜNLEN
ISBN : 978-975-16-3614-0
Basım Yılı : 2019
Yayın No : 445
Basım Yeri : Ankara
Dili : Türkçe
İnceleyenler : Prof. Dr. Selçuk URAL, Doç. Dr. Nebahat ARSLAN

 

İçindekiler