Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığınca Tarihten Günümüze Elazığ kongresi düzenlendi


Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığınca Tarihten Günümüze Elazığ kongresi düzenlendi

24 Haziran 2023

TARİHTEN GÜNÜMÜZE ELAZIĞ KONGRESİ

17-19 KASIM 2014

Doğu Anadolu ve Türkiye’nin önemli bir tarih ve kültür merkezi konumunda olan Elazığ’da,   Atatürk’ün Elazığ’a Gelişinin 77. Yıldönümü Anısına “Tarihten Günümüze Elazığ” konulu uluslararası bir kongre düzenlendi. 17-19 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleşen kongre, Elazığ  Valiliği  himayelerinde;  Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültürel İlişkiler Genel Müdürlüğü, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Ankara Elazığ Kültür Derneği, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı ve Elazığ Dernekler Federasyonu iş birliği ile düzenlendi.

Kongre öncesi Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde “Harput’tan Elazığ’a” ve “17 Kasım Atatürk’ün Elazığ’a Gelişinin 77. Yıl Dönümü” anısına atfen öğretim görevlisi Recep Bağcı ile fotoğraf sanatçısı Feridun Şedele’nin arşivinde bulunan fotoğraflar sergilendi.

Elazığ kentinin tanıtımına katkı sağlanması ve kentin mevcut sorunlarının tespit edilmesi, bu sorunlardan yola çıkarak çözümleri için yeni stratejilerin geliştirilmesi ve vizyon oluşturulmasının hedeflendiği kongreye çok sayıda bilim insanı katıldı. Elazığ kenti ve yöresiyle  ilgili her türlü tarihsel, toplumsal, kültürel, ekonomik, coğrafi ve çevresel konuların ele alındığı kongre, iki gün boyunca dört ayrı salonda yirmi oturumla gerçekleştirildi.

Kongrenin açış konuşmasını yapan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Elazığ’ın kıdemini Harput’tan aldığını belirterek Harput’un, hem Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri, hem de Osmanlı idari taksimatında, 16. asrın başlarından yani 26 Mart 1516 tarihinden itibaren bir sancak merkezi, bir eyalet merkezi olarak yer aldığını ifade etti. Atatürk Araştırma Merkezi’nin ilmi etkinliklerini Anadolu’ya yaydığını ifade eden  Beyhan, Atatürk Araştırma Merkezi 2014 yılı programını; Trabzon, Bayburt, Erzurum, Muğla ve nihayet Elazığ’da “Tarihten Günümüze Elazığ Kongresi” ile sürdürmeye devam etmektedir şeklinde sözlerine devam etti.

Elazığ isminin kayıtlara geçmiş ilginç bir hikâyesi olduğunu anlatan Prof. Beyhan konuşmasını şöyle sürdürdü: “1937’de Mustafa Kemal Atatürk’ün, Elazığ’ı ziyareti sırasında dönemin Elazığ Milletvekili Fazıl Ahmet Aykaç’tan bir konuşma talep edilir. Şair ve edip Aykaç, kürsüde “Elaziz” ismi üzerinde durur. Elaziz’in Elazık’tan bozulma olduğunu, “azık” kelimesinin Türkçe’de “verimli” anlamına geldiğini ifade eder. Daha sonra yine Milletvekili olan İsmail Müştak Mayakon söz alır. Konuşmasında; Osmanlı Edebiyatı’nda Arapça ve Farsça’ya olan aşırı özentiyi örneklerle anlatır. Bazı Türkçe kelimelerin bu özentiden dolayı Arapça’ya benzetildiğini; “Elazık” sözünün de Elaziz olduğunu söyler. Elbette bu etimolojik tahlillerin iler-tutar bir tarafı, ilmi bir kıymeti yoktur. Ama tarihimiz, ne yazık ki, zaman ve zemine göre konuşan, yazan; renkten renge giren pek çok kişiye tanıklık eder. Bunun farkında olan Atatürk, 10 Aralık 1937’de Ankara’ya döndükten sonra Bakanlar Kurulu Kararı ile “Elaziz” adını Elazığ olarak değiştirir.”

Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, üniversite ile Atatürk Araştırma Merkezi arasında 2013 yılında bir protokol imzalandığını, bu protokol çerçevesinde, iki kurumun ortaklaşa kongre ve sempozyum düzenlemeyi de kararlaştırdığını ifade etti.. Demirdağ, “Şehrimizi konu alan böylesi bir uluslararası organizasyonda bu kadar yoğun bir düzenleme kurulunun olması ilimiz açısında oldukça sevindirici bir durumdur. Bu tür organizasyonların bundan sonra da tekrarlanması şehrimizin sosyo-kültürel hayatına olduğu kadar ekonomik hayatına da canlılık katacağı kanısındayım” değerlendirmesinde bulundu.

Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz da Elazığ’ın kadim kültürleri barındıran önemli bir şehir olduğunu vurguladı. Elazığ’ın dört bin yıllık geçmişinin bulunduğunu hatırlatan Yanılmaz, “Elazığ belki okunması gereken mükemmel bir kitaptır. Her sayfasında bir kültür her sayfasında bir sanat ve her sayfasında bir medeniyet akımının örnekleri ve göstergeleri vardır. Her bir metrekaresinde onlarca medeniyetin işaretleri, değişik dinlerin simgeleri, kavimlerin alametleri, savaşların aletleri ve barışların izleri vardır. Şairlerin şiirleri, yazarların makaleleri,  tasavvuf alimlerinin tekkeleri ve yine müzisyenlerin o mükemmel Harput musikisine katmış olduğu müzik değerleri vardır” dedi. Elazığ’ın dünyada Kurrat Üniversitesi’nin olduğu tek şehir olduğunu kaydeden Başkan Mücahit Yanılmaz, “1900’lü yılların üniversitesiyle, dünyaya ışık tutmuş olan bir şehirdir Elaziz. Ve yine yaşam kültürü içinde imam efendinin Sarahatun camisinde imamlık yaptığı dönemde sabah namazında camide yer bulabilmek için teheccüt namazında gidip saf tutan insanların şehridir” ifadelerini kullandı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs ise, şehirlerle insan arasındaki ilişkinin öneminden bahsetti. Örs, “Önce insanlar şehirleri kurarlar inşa ederler sonra şehirler insanları inşa ederler. Bu bakımdan denilmiştir ki bütün şehirlerin ruhu vardır. Şehirler insanlar gibi tabiat gibi canlılar gibi ruh sahibidirler” dedi. Toplumda yaşayan insanların birbirleriyle olan ilişkilerinin şehirlerle olan ilişkileriyle doğrudan ilintili olduğunu belirten Prof. Derya Örs, “Estetik kaygıların güdülmediği, insanların sadece barınma amaçlı yerler yaptığı,  dört kolon iki kapı bir cam bize yeter dediği şehirler, çok katlı ucube yapılar, devasa binalar, şeddâdi binalar, islamî insanî irfanî evrensel normlara uymayan insanları birbirine komşu ederken birbirlerinin mahremiyetini gözetmeyen binalaşmalar, şehirleşmeler, yapılaşmalar, şehirciliği sadece park bahçe yapmak bina yapmaktan ibaret gören anlayışlar aslında belediyelerle ilgili değil toplumlarla ilgilidir” şeklinde konuştu.

Şehirlerin inşa edilirken üç yıl beş yıl on yıl sonrayı değil yüz yıl sonrayı planlayarak yüz yıl sonranın ihtiyaçlarını planlayarak yapılması gerektiğinin altını çizen Örs, sanata estetiğe ve bu kaygılara değer ve önem vererek şehirler inşa etmeye devlet binalarını, devlet kurumlarını, üniversiteleri ve sivil mimariyi bu şekilde oluşturmaya özen göstermek zorundayız. Aksi taktirde elli yıl sonra böyle bir salonda insanlar toplandıklarında Elazığ mimarisinden Ankara mimarisinden İstanbul’daki mimariden söz edemeyeceklerdir. Tam tersine geçmişin mirasıyla övünmekten ve sadece hamasi söylemler yapmaktan başka ellerinde bir şey kalmayacaktır. şeklinde konuştu. Prof. Derya Örs, sözlerini şöyle tamamladı: “Sözgelimi Selçuklu mimarisi, Artuklu mimarisi Memlüklü mimarisi, İran mimarisi Hint mimarisi Osmanlı mimarisi ve bütün bu coğrafyamızda oluşturulan mimari, şehircilik bir anlamda o kültürlerin ve medeniyetlerin hayata bakışını da anlatıyor. Bu anlamda geçmişi olabildiğince korumakla beraber geleceği inşa ederken de artık daha hassas daha kaygılı davranmamız gerektiğini bir kez daha huzurlarınızda ifade ederek her zaman birlikte olmaktan memnuniyet duyduğum Elaziz’in aziz halkına, çok değerli yöneticilerine, sevgili öğrencilerine bir kez daha burada olmanın huzur ve mutluluğuyla teşekkür ediyor hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum.”

Elazığ Milletvekili Şuay Alpay  “Burada medeniyet merkezi olan kadim kentten bütün dünyaya selam gönderiyoruz. Şüphesiz bu coğrafya, bu kadim kent kurulduğu günden beri barış ve kardeşlik türkülerinin söylendiği bir özel coğrafya olarak var oldu ve var olmaya devam edecek” dedi. Elazığ kongresinin, şehirlerin inşasında sadece fiziki yapıların değil estetik duyguların, sanatın zerafetin, nezahatin ve asaletin yol gösterici olduğu inşa süreçlerini başlatmasını temenni eden Alpay,  kongrenin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

 Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak ise, insanların şehirleri yaptığını, şehirlerin de insanların karakterini şekillendirdiğini vurguladı. Koçak, “Atatürk 77 yıl önce Elazığ’a geldiğinde gelecek için insanlara verdiği  şevk, heyecan 77 yıl sonra bir kez daha tekrarlanıp geleceğe yönelik medeniyete yeni katkılar yapmanın bir başlangıcı olmalıdır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Vali Koçak, Bu anlamda ilimizde sürekli düşünülen gayret edilen geliştirilen düşünceler ve fikirler var. Bu fikirlerin bir an önce hayata geçmesi ve Elazığ’ın tarihte gösterdiği medeniyete katkı gücünün yeniden hayata geçmesi en büyük arzumuz. Bunun için de bu tür toplantıların yapılması ama bununla beraber var olan insanların hayatına dokunan ve insanların yeni medeniyet tasavvurlarını ortaya koyacakları çalışmaların da yapılması lazım. Bu anlamda, bugün bu anlamlı günde yapılan toplantının, konferansın önemli olduğunu düşünüyorum şeklinde konuştu.

Sempozyumda  sunulan bildiriler kısa sürede  kitap haline getirilerek kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.