100. Yılında Sovyet İhtilali, Gelişimi ve Bölgesel Etkileri Sempozyumu Kafkas Üniversitesi’nde devam ediyor
100.YILINDA SOVYET İHTİLALİ, GELİŞİMİ VE BÖLGESEL ETKİLERİ SEMPOZYUMU KAFKAS ÜNİVERSİTESİ’NDE DEVAM EDİYOR
Atatürk Araştırma Merkezi’nin Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü ve Kafkas Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlediği 100. Yılında Sovyet İhtilâli, Gelişimi ve Bölgesel Etkileri Sempozyumu 2. gün oturumlarıyla devam ediyor.
Toplam 52 bildirinin sunulacağı sempozyum, Türkiye’den 22; Rusya Federasyonu Moskova Bilimler Akademisi ile Dağıstan, Osetya, Balkar, Tataristan, İnguşya gibi özerk bölgeler ve Azerbaycan, Gürcistan, Irak, Afganistan’dan ülkemize gelen 30 akademisyene ev sahipliği yapıyor.
Dün gerçekleşen açılış konuşmalarında Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof.Dr. Mehmet Ali BEYHAN serhat şehri Kars’ta bulunmaktan dolayı memnuniyetini dile getirdi. Konuşmasında Kafkas Cephesi’nin Çanakkale Cephesi kadar önemli olduğuna değinen BEYHAN, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmeden önce 2.5 milyon km2’lik bir toprağa sahip olduğunu söyledi. Tarihimizde 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile Kars’ın düşman işgaline girdiğini ve bu işgalin 1918’e kadar devam ettiğini söyleyen BEYHAN, bu işgalden dolayı I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde savaşın Kars’tan başladığını belirtti. 1917 İhtilâli ile Milli Mücadele’de silah ve mühimmat teminimizi Sovyet Hükümeti’nden sağladığımıza değinerek ihtilâlin bizim için böyle olumlu bir yanı olduğunu söylemekle beraber çok partili hayata geçişimizle birlikte Sovyet Rusya’nın kendi ideolojisini Türkiye’de yayma çabası içerisine girdiğini belirtti. Bu gelişim sonrasında Türkiye’de toplumsal ayrışma başladığını; sağ-sol çatışmalarının uzun zaman Türkiye’yi etkisi altına aldığını söyleyerek Çarlık Rusya’nın Osmanlı Devleti’nin fizikî coğrafyasını Sovyet Rusya’nın ise Türkiye’nin beşerî coğrafyasını hedef aldığını söyledi.
Rusya Federasyonu adına Russian Presidental Academy’den katılan Prof.Dr. Damir SHAPSUGOV yaptığı konuşmada şimdi ve gelecekte Türk enstitü ve üniversiteleriyle Kafkas çalışmalarında ortak hareket etmenin önemine vurgu yaptı. Akademi’nin Kafkas halklarını ihtiva eden Kafkas Külliyatı çalışmasının mevcut olduğunu ve bu çalışmanın sonraki çalışmalara örnek olacağını belirtti.
Azerbaycan’dan Azerbaycan Milli İlimler Akademisi’nden Prof. Dr. Tofig MUSTAFAZADE Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndaki mücadelesinin Çarlık Rusya’ya yardımları engellediğini ve bunun Sovyet İhtilâli’nin başarılı olmasında etken olduğunu söyledi.
Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sami ÖZCAN konuşmasında kan ve gözyaşı için değil bölge halkının refahı için çalışılması gerektiğine vurguladı.
Açılış konuşmalarının ardından Prof.Dr. Hacali NECEFOĞLU başkanlığında; Prof.Dr.Damir SHAPSUGOV, Prof.Dr.Sevinç ALİYEVA, Doç.Dr. Yuriy ZAKUNOV, Yrd.Doç.Dr.Mahmut BOLAT ve Yrd.Doç.Dr.İlyas TOPÇU’nun bildirilerini sundukları açılış oturumu gerçekleştirildi.
Sempozyumda Kaberdey Balkar Cumhuriyeti, Tataristan ve Azerbaycan’dan katılan Türk akademisyenler Sovyet döneminde uğradıkları zulüm ve sürgünleri belgeleriyle sundular. Bilhassa Azerbaycan Türkleri ile Ermenistan arasındaki meselelerde Rusya’nın tarihin her döneminde Ermenilerden yana bir tutum sergilediğini öne sürdüler. Bu görüşe karşı olarak Rusya Federasyonu’ndan katılan akademisyenler kendilerinin de Sovyet Rusya’nın politikalarına maruz kaldıklarını söyleyerek bu dönemde yapılan kıyımları üstlenmemeleri dikkati çekti.
Afganistan’dan katılan Firuz FEVZİ, Sovyetlerin dağılma sürecinin aslında 1979 Afganistan işgali ile başladığını belirtti. Kısa süren Sovyet işgalinde, Sovyet ideolojisinin gereği olarak seçmelere tabi tuttukları zeki ve yetenekli Afgan çocuklarının Moskova’daki okullara gönderilip burada eğitim yoluyla nasıl devşirildiklerini belgeleriyle ortaya koydu.
Sempozyum bugün gerçekleşecek Değerlendirme ve Kapanış Oturumu ile son bulacak.