23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!

30 Haziran 2023

Türk demokrasisinin kalbi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 102. yıl dönümünün coşkusunu ve gururunu yaşıyoruz.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da açılması, yakın Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisini oluşturmaktadır. İstanbul ve Anadolu’dan gelen temsilcilerin katılımıyla oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Anadolu topraklarının büyük bir bölümünün işgal edildiği, Osmanlı Devleti’nin iradesinin elinden alındığı, Türk hukukunun çiğnendiği bir dönemde Millî Mücadele’nin bayraktarlığını yapmıştır.

Mustafa Kemal’in Meclis Başkanlığına seçilmesi ile hizmete başlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi, büyük tarihî sorumlulukları üstlenen bir Meclis olmuştur. Bir yandan Türk milletinin bütünlüğünü gerçekleştirmek amacıyla iç ve dış düşman kuvvetlere karşı girişilen savaşı yönetmeye çalışırken öbür yandan da olağanüstü yetkilere sahip bir yasama kurumu olarak kurulmak üzere bulunan bu yeni devletin siyasi, hukuki temelleriyle ilgili ihtiyaçları karşılayarak önemli prensipler oluşturmaya çalışmıştır.

TBMM’nin bu yoldaki olumlu eserlerinden en önemlisi 1921 Anayasası olmuştur. Yeni Türkiye devletinin ilk anayasası, devletin durumunu yansıtan diğer hukuki çabalarına yön veren önemli bir belge sayılır. 20 Ocak 1921 Teşkilât-ı Esasiye Kanunu olarak adlandırılan bu yasa Cumhuriyet Dönemi’nin ilk temel yasası olma özelliği taşımaktadır.

Bu anayasanın temel maddelerinden birincisi “Egemenlik kayıtsız şartsız olarak ulusundur.” diye başlar ve “İdare usulü, halkın kendi mukadderatını (yazgısın) bilfiil (eylemli) olarak kendisinin yönetmesi ilkesine dayanır.” şeklinde tanımlanır. Bu ilke, anlam ve ruhuyla egemenliği bir kişiye veya zümreye vermek yerine Türk milletinin eline bırakmıştır. 

İkinci maddesi “Yürütme kuvveti ve yasama yetkisi, ulusun tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM’de belirir ve toplanır.” şeklinde belirtilmekle, ulusal iradenin Türk milletine ait olduğu, bu iradeyi millet adına temsil yetkisinin Meclise tanındığı onaylanmıştır. 

Bu konuda üçüncü madde; “Türkiye devleti, TBMM’ce yönetilir ve TBMM hükûmeti adını taşır.” şeklinde tarif edilmiştir. Bu yönüyle 1921 Anayasası, birçok hukukçuya göre olağanüstü durum ve koşulların gereklerine uygun, düzenleyici bir yasadır.

Hiç şüphesiz ki 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in kurulmasıyla millî hâkimiyet ilkesinin ülkemizde hâkim kılınması hususunda en büyük adım atılmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet’i, “milli hakimiyet esasına dayanan halk hakimiyeti” olarak nitelendirmiştir. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli temel dayanak noktalarından birini oluşturan millî egemenlik ilkesi, Türk halkını tebaa olmaktan çıkarıp onurlu vatandaş hâline getirmiştir.  Millî egemenlik sayesinde millet iradesi en üstün güç konumuna yönelmiş ve böylece Türk milleti, ülkesinin, devletinin ve geleceğinin efendisi ve sahibi olmuştur.

Bu itibarla Türk demokrasisinin en önemli kurumu olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı kutlu günü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, geleceğin teminatı olan çocuklara armağan etmiştir. Türk milletinin geleceğinin hazırlanmasında olduğu kadar, toplumun tüm kesimlerinde Cumhuriyet, millî egemenlik ve millî bağımsızlık gibi kavramların çok yönlü olarak benimsenmesinde etkili olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı aynı zamanda millî dayanışma duygusunun ve millet olma anlayışının gelişmesinde de önemli bir unsurdur.

Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizin bütün kurucu kadrosu ile şehit ve gazilerimizin ruhları şad olsun.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu, milletimizin egemenliği daim olsun.

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı