18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. Yıl Dönümü
Büyük devletlerin dünyayı paylaşma mücadelesinin bir sonucu olarak 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı 1918 yılına kadar devam etmiştir. Osmanlı Devleti, Almanya ve Avusturya-Macaristan’ın müttefiki olarak İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı 3 Kasım 1914’te savaşa dâhil olmuştur. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda ilk kara muharebeleri Kafkas Cephesi’nde yaşanmıştır. Rusya’nın 1914 yılının Aralık ayında Doğu Anadolu’ya saldırması üzerine Enver Paşa’nın yönettiği karşı taarruz, şiddetli soğuklar yüzünden başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
1.Dünya Savaşı’nın hemen başında Çanakkale Boğazı büyük bir önem kazanmıştı. İngiltere ve Fransa âdeta İstanbul’un kapısı konumunda olan Çanakkale’yi bir deniz harekâtıyla ele geçirerek Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakmak istiyordu. Böylece zor durumda olan Rusya dünya kaynaklarından ve kendilerinin yardımlarından faydalanabilecek, karşı ittifakta yer alan ülkelere güneyden yapılacak bir taarruz ile savaşın kısa sürede sonuçlandırılması mümkün olabilecekti. Bu amaçla 3 Kasım 1914’te başlayan ve 9 Ocak 1916’ya kadar devam eden Çanakkale muharebeleri iki aşamada gerçekleşmiştir.
Öncelikle 18 Mart 1915’e kadar süren deniz muharebeleri yapılmıştır. En son 18 Mart’ta çok güçlü bir donanma ile boğazı zorlayan İngiliz ve Fransız kuvvetleri, Türk topçusunun olağanüstü başarısı karşısında mağlup olarak ve ağır zayiat vererek geri çekilmiştir. Bu zafer, günümüzde her yıl 18 Mart tarihinde yapılan etkinliklerle kutlanmaktadır.
Deniz yoluyla geçemedikleri boğazı, bu kez karadan istila ederek aşmayı planlayan İngiltere ve Fransa çoğu Avusturalya ve Yeni Zelanda askerlerinden oluşan (ANZAK) birlikleriyle 25 Nisan 1915’te Gelibolu Yarımadası’na asker çıkararak kara harekâtını başlatmıştır. Burada tutunabilmek için yoğun çaba sarf eden ANZAK birlikleriyle Türk askeri arasında yaklaşık 3 ay boyunca yoğun bir muharebe dönemi yaşanmıştır. Bilhassa 7-8 Ağustos 1915’te gerçekleşen Anafartalar Savaşı’nda 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey’in üstün askerî yetenekler göstererek askere “taarruzu değil ölmeyi emretmesi” savaşın kaderini etkilemiştir. Mustafa Kemal, Conkbayırı ve Kocaçimen’de ilerleyen ANZAK Kolordusunu geri çekilmeye zorlayarak işgal edilen noktaları kurtarmıştır. 19. Tümen ve 57. Alayı merkezden emir beklemeden kendi inisiyatifi ile cepheye gönderen Mustafa Kemal Çanakkale’nin düşmesini engellemiş, boğazları kurtarmıştır. Buradaki savaşlar İngilizlerin 19-20 Aralık 1915’te Arıburnu ve Anafartalar’ı, 8-9 Ocak gecesi Seddülbahir bölgelerini boşaltmalarıyla birlikte sona ermiştir.
Çanakkale Zaferi, Balkan savaşlarıyla içte ve dışta sarsılmış olan Osmanlı Devleti’nin prestijini yeniden güçlendirmiştir. Çökmekte olan imparatorluğun içinde Türk milletinin gücünü ve dinamizmini hâlâ koruduğunu göstermiştir. Çanakkale Savaşı Millî Mücadele’nin öncüsü ve başlangıcı olmuştur. Çünkü Çanakkale’de savaşan güçlü düşman ordularını mağlup etme başarısını gösteren birçok komutan buradan kazandıkları tecrübe ve güvenle Türk İstiklal Savaşı’nda da başarıyla görev yapmışlardır.
Çanakkale muharebeleri, savaşın süresini önemli ölçüde uzatmış ve bu bakımdan savaşan devletlerin önemli insan kaybına ve ekonomik yıkımına neden olmuştur. Çarlık Rusyası’nın boğazlara hâkim olma hayali gerçekleşememiştir. Müttefiklerinin yardımından yoksun kalan Çarlık Rusyası’nda iç karışıklıklar artmış; 1917’de gerçekleşen ihtilal sonucunda çarlığın yerine Sovyet rejiminin kurulması ile ileriki yıllarda dünya tarihinin gidişatı değişmiştir.
Çanakkale Zaferi’nin Türk milletine en büyük armağanı, şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Mustafa Kemal, yeni kurulan bir tümeni kısa zamanda modern bir kolordu ile muharebe edecek bir duruma getirmekle, yüksek bir teşkilatçı ve yetiştirici olduğunu göstermiştir. Durum ve araziyi kavramadaki ustalığı, seri ve isabetli kararlar vermesi ve bu kararları azimle uygulaması Mustafa Kemal’in sahip olduğu yüksek irade, bilgi ve kendine güvenin göstergesidir. Burada iyi bir asker ve karizmatik bir lider olduğunu kanıtlayan Mustafa Kemal böylece milletiyle birlikte vatanını işgalden kurtararak tam bağımsız ve çağdaş yeni bir Türk devletinin kurucusu olma yolunda yürümeye başlamıştır.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi saygı ve şükranla anıyoruz.
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı